Makaleler geri dön
Tarafından gönderildi: yildiz Kategori: Makaleler Yorumlar: 0 Posta tarihi: 19 Aralık 2020

Dua Eden Eller (Praying Hands)

Albrecht Dürer, Almanya’nın Rönesans devrinde sanat tarihine kazandırdığı ilk önemli isimlerinden birisi olmuştur. Albrecht, 21 Mayıs 1471’de 18 çocuklu bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Ailenin resimle ilgilenen 2 erkek çocuğundan biriydi. İki kardeşin de resme karşı olağanüstü yetenekleri vardı. Her ikisi de sanat okuluna gidip büyük bir ressam olmanın hayalini kuruyordu.

O tarihlerde Avrupa’da resim akademileri çok gözde ve pahalı okullardı. Madencilik yaparak geçinmeye çalışan bu aile ise, karnını zorlukla doyurabilmekteydi. Çocuklarının yeteneğinin farkında olan ve onları akademiye göndermek isteyen aile, bu durum karşısında oldukça çaresiz kalmıştı. Daha sonra iki kardeş kendi aralarında bir karar aldılar. Kura çekeceklerdi. Kazanan sanat okuluna gidecek, geride kalan ise madende daha çok çalışıp kardeşini okutacaktı. Bu kurada okula giden, dönüşte diğer kardeşi okuması için okula gönderecek ve madende çalışacaktı. Albert ve Albrecht arasında çekilen kurada kazanan ve okula giden Albrecht oldu.

Albrecht, okulda bütün öğretim görevlilerini kendine hayran bırakarak çok büyük başarılar elde etti. Okulu birincilikle bitirdiğinde, yöredeki bütün okullarda ismi bilinmekteydi. Eve büyük bir gururla döndü. Ailesi Albrecht onuruna güzel bir yemek verdi. Kendisini öven konuşmalardan sonra Albrecht söz aldı ve kendisine bu başarıları yaşatan kardeşine teşekkür etti. Şimdi sıranın kardeşinde olduğunu ve okumaya göndereceği kardeşi için madende çalışmaktan büyük gurur duyacağını söyledi. Kardeşinin yanıtı ise ;

– “ İmkansız sevgili kardeşim “ şeklindeydi. “ Seni okulda okutabilmek için çalıştığım senelerde bütün parmaklarım madende defalarca kırıldı ve değil kalem tutmak, senin şerefine şu şarap kadehini bile zor tutuyorum. “ oldu.

Kardeşinin durumuna derinden üzülen Albrecht ise kendisini dünyanın en ünlü ressamları arasına sokan o yüce ellerin resmini çizerek ölümsüzleştirdi. Bütün dünyanın, Praying Hands (Dua eden eller) olarak bildiği resmin esas ismi; Hands (Eller) olan resim, Albrecht Dürer’in Kardeşinin ellerinin resmidir.

Albrecht Dürer’in yaşamına dair bunun gibi ilginç birçok hikâye anlatıla gelmektedir. Ayrıca kendisinin yazdığı yaşam öyküsü kitabında, on üç yaşında kendi portresini çizdiği bir anısını şöyle anlatmaktadır ; “ Daha çocuktum, aynanın karşısında kendimin yalancı bir benzerini yaptım..”diye devam etmektedir. Dürer, sanatında mükemmelliğe eriştiği bir sırada daha birçok eserler verebilecekken 47 yaşında hayata veda etti. Hollanda’da manzara resimleri yaparken, kanallarda sıtmaya tutuldu. Yıllarca bu hastalıktan kurtulamadı. Günden güne sararıyor, bitkinleşiyordu. Bu arada kendisinin yeni bir portresini yapmaya başlamıştı. Bunu odasında on üç yaşındayken yaptığı ilk portresinin yanına koyacaktı. İkisi arasında ne büyük fark vardı Tanrım! Yeni resimde delikanlının saçları ağarmış, pembe yanakları sararmıştı; yüz süzülmüş omuzlar çökmüştü.. Ölüm birdenbire geldi. Büyük ressamın açık kalan gözleri duvardaki sarı saçlı, pembe yanaklı delikanlıya dikilmişti.

Oldukça hüzünlü bir hayat hikâyesi doğrusu ben de çok etkilendim. Umarım sizler kendi  hayat hikayelerinizde çizdiğiniz daimi mutluluğunuzun resmini, odalarınıza asar ve huzurla seyredersiniz..sevgiyle ve dostça kalın…

 

 Yıldız DEMİR

Bu gönderiyi paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Makaleler geri dön