Deha İnsanı Açlıktan Öldürür

Sanatında zirveye çıktığı ve üne kavuştuğu zaman 56 yaşındaydı Paul CEZANNE… Empresyonist ( İzlenimcilik ) Akımın etkileriyle yaptığı ilk resimlerin ardından Klasik resme yönelen sanatçı, birçok meslektaşının aksine, öldüğü gün varlık içinde yüzüyordu. Fakat bu parayı kendi kazanmamıştı. Serveti banker olan babasından miras kalmıştı. 19 Ocak 1839 da Fransa’nın öteden beri kontlar ve dükler diyarı olan Aix – en Provence’ de doğdu. Babası şapkacı Louis-Augueste CEZANNE, çok eskiden italyan topraklarından buralara gelmiş ve yerleşmiş bir ailedendi. Asilzadelerle dolu bu diyarda onun [...]

Daha fazla oku...

Dua Eden Eller (Praying Hands)

Albrecht Dürer, Almanya’nın Rönesans devrinde sanat tarihine kazandırdığı ilk önemli isimlerinden birisi olmuştur. Albrecht, 21 Mayıs 1471’de 18 çocuklu bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Ailenin resimle ilgilenen 2 erkek çocuğundan biriydi. İki kardeşin de resme karşı olağanüstü yetenekleri vardı. Her ikisi de sanat okuluna gidip büyük bir ressam olmanın hayalini kuruyordu. O tarihlerde Avrupa’da resim akademileri çok gözde ve pahalı okullardı. Madencilik yaparak geçinmeye çalışan bu aile ise, karnını zorlukla doyurabilmekteydi. Çocuklarının yeteneğinin farkında olan ve onları akademiye göndermek [...]

Daha fazla oku...

Portrede Çikolata Zamanı

Genç kız portre ressamının karşısına geçer. Resmini çizmesi için ona poz vermeye çalışır. Şekilden şekile girer. Ama ressam pozları bir türlü beğenmez ve resmi çizmeye yanaşmaz. Çünkü kızın pozları doğallıktan çok uzak ve gergindir. Oysa ressam resmi için, kızın yüzündeki mutluluk ifadesini aramaktadır. Sonra ressamın aklına, resim sehpasındaki çikolata gelir ve genç kıza ikram eder. Kız çikolatadan bir parça alır, yer ve tadına bayılır. Çikolatayı yerken duyumsadığı mutluluk ve rahatlık yüzüne yansır. İşte, ressamın resmi için görmeyi istediği doğal [...]

Daha fazla oku...

Camda Tezhip Sanatı

Bir cam fabrikasını gezmeyi düşündünüz mü hiç? Ya da gezme fırsatınız oldu mu? Daha kapıdan içeri girer girmez, çok ayrı bir dünyaya adım attığınızı hisseder ve şaşkınlıkla etrafınızı gözlemlersiniz. Keskin ve farklı bir koku sarar içinizi, sizi alıp başka bir dünyaya götürür. Sadece cam fabrikalarında alabileceğiniz özel bir kokudur bu… Sonra ışıl ışıl parlayan camların arasında koşuşturan cam işçileri dikkatinizi çeker. Kimisi, inanılmaz sıcaklıktaki fırınların başında, ellerindeki uzun çubuklara üfleyerek camı özenle şekillendirmekte; kimisi, makinelerin başında soğutma fırınlarından çıkan camları [...]

Daha fazla oku...

Camın Büyüsü

Su gibi berrak ve duru… Bütün kırılganlığına rağmen yüzyıllara meydan okuyacak kadar dayanaklı… Bütün narinliği, asaleti, saflığı ve saydamlığıyla narlı ateşte eriyen cam, usta ellerde ve usta nefeslerde yeniden hayat ve şekil bulur. Adeta bir hayalden uyanır da bir sanata dönüşür. Yüzlerce yıl insanı kendine hayran bırakan cam, artık bir maden olmaktan çıkmış, üstünde resimlerin sembollerin canlandığı ve dans ettiği bir tuvale dönüşmüştür. Latin doğa bilgini Plinius’un (M.Ö 23 – M.S 79 )  sözünü ettiği bir efsaneye göre cam, Fenikeliler [...]

Daha fazla oku...

Dafne Şimdi O Yeşil Vadide

Elimde fırçam, tuvalimin önündeyim. Paletimde yeşilin maviye yakın tonları var. Güzel ve yalnız bir kadın resmi çiziyorum. Kadının elleri ve ayakları yok. Çünkü onlar, uçsuz bucaksız dallar şeklinde uzayıp gidiyor. Yüzü çok mağrur, bakışları ise hüzünlü ve çaresiz… Tuvalim de sadece yeşil, başka bir renk görmek istemiyorum. Ve o kadın, Dafne, yeşil bir vadinin içinden çıkıp geliyor. O vadi ise peri kızı Dafne’nin düş, çiçek, hayal, huzur ve sükûn dolu beşiğiydi. Dafne, ebedi bakire tanrıça Artemis’in perilerinden biriydi ve ölümlüydü. Altın [...]

Daha fazla oku...

Lydialı Güzel Arakne Kaderini İşliyor

Yunan mitolojisinde sanatla ilgili anlatılan çok hoş ve hüzünlü öyküler vardır. Bunlardan bir tanesi Lydialı güzel ve yetenekli Arakne’nin örümceğe dönüşmesidir. Öyküye göre; “Athena, insanların yaptığı bütün sanatların ve işlerin, özellikle kadınların yaptıkları ince nakışların, işlemelerin koruyucusu idi. Hera’nın gelinliğini kendi elleri ile hazırlamıştı. Bu gibi işlerde oldukça başarılı olan Yunanlı kadınlar, sanatlarını Athena’yı çalışırken seyrederek öğrendiklerini, onun öğütlerini dinlediklerini söyleyerek övünürlerdi. Fakat iyi kalpli yumuşak Athena’nın da, zaman zaman öfkeye kapılıp kalp kırdığı, intikam aldığı olurdu. Lydialı güzel bir [...]

Daha fazla oku...

Oysa Ben yıllarca Dilde Mantık Aramıştım

Okul yıllarımda İngilizce dersindeyim. Arkadaşlarımızdan biri öğretmenimize şu soruyu yöneltiyor; — Neden bizim Masa dediğimiz bir nesneye başka bir millet Table ya da başka bir şey diyor? Ya da bu nesneye Masa ismini kim veriyor? Neden dünyadaki bütün insanlar ortak bir dil konuşmuyor? Öğretmenimizin cevabı çok ilginçti. — Dil de mantık aramayın. Dilin ortaya çıkışı toplu halde yaşamanın bir sonucudur. Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan en önemli ve canlı bir araçtır. Tıpkı canlı varlıklarda olduğu gibi doğar, gelişir ve ölürler. Oysa ben yıllarca [...]

Daha fazla oku...

Efendim

Eski kitap, gazete ve dergileri karıştırmak oldukça keyiflidir. Sayfalar arasında gezinirken o yıllarda olduğum hissine kapılır, zamanın içinde kaybolurum. Geçmiş zamanların daima naif bir yanı olduğunu düşünmüşümdür. Elime Şubat 1979 yılında yayınlanmış Türkiye’miz dergisi’nin 27. sayısı geçti. Dergide, ressam Elif Naci’nin resimlerinin de olduğu 11 sayfalık bir röportajı var. Başlık “ ELİF NACİ KENDİNİ ANLATIYOR “. Uzun zamandır bu yazıyı sizlerle paylaşmak istiyordum. Nedenine gelince röportajda Elif Naci kendini o dönemin Türkçe’siyle öyle samimi bir şekilde anlatmış ki, etkilenmemek mümkün [...]

Daha fazla oku...

Paletimdeki Renkler

Biz insanlar için renkler öylesine doğaldır ki, onların hakkında düşünmek aklımıza bile gelmez. Aslın da renkler üzerinde düşünmek, doğanın ölümsüz yasaları üzerinde kafa yormaktır. Farkında olsak da, olmasak da renklerin gerek iç, gerek dış dünyamızda oldukça önemli bir yeri vardır. Her rengin gözlerimize ve ruhumuza seslenen bir şiddeti vardır. Şiddetlerine göre renkleri müzik diliyle ifade etmek istersem; Müzik paletindeki en tiz ses, renk paletinde kırmızının dengidir. Doğru akort edilmeyen bir müzik aleti nasıl kulağımızı tırmalarsa, uyuşmayan renklerin bir araya [...]

Daha fazla oku...