Oysa Ben yıllarca Dilde Mantık Aramıştım
Okul yıllarımda İngilizce dersindeyim. Arkadaşlarımızdan biri öğretmenimize şu soruyu yöneltiyor;
— Neden bizim Masa dediğimiz bir nesneye başka bir millet Table ya da başka bir şey diyor? Ya da bu nesneye Masa ismini kim veriyor? Neden dünyadaki bütün insanlar ortak bir dil konuşmuyor?
Öğretmenimizin cevabı çok ilginçti.
— Dil de mantık aramayın. Dilin ortaya çıkışı toplu halde yaşamanın bir sonucudur. Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan en önemli ve canlı bir araçtır. Tıpkı canlı varlıklarda olduğu gibi doğar, gelişir ve ölürler.
Oysa ben yıllarca dilde mantık aramıştım… Biraz araştırma yapınca dillerin doğuşuyla ilgili ilginç teorilerle karşılaştım. Dünyadaki bütün dillerin doğuşunu doğadaki seslerin taklidine dayandıran teorilerin yanı sıra; yaşadığımız korku, heyecan, şaşkınlık gibi durumlar sonucunda verdiğimiz tepki seslerinin, ilk sözcüklerimiz olduğunu öne süren teoriler bulunmaktadır. Ayrıca toplu halde çalışırken insanlar, işleri kolaylaştırmak için birlikte ahenkli sesler çıkarırlarmış. Bu nedenle oluşan ilk sözcükler eylemler olmuştur. Bir başka teoriye göre de insanın eşya ile ruhsal etkileşimi sonucunda, sesle ilgili jestler dile dönüşmüştür.
Dillerle ilgili anlatıla gelen eski bir öykü de vardır; “Babil Kulesi’nin Öyküsü “. Bu öyküye göre, Tufan’dan hemen sonra, hepsi aynı dili konuşan yeryüzündeki tüm insanlar, Babil ülkesindeki Şinar Ovası’na geldiler. Burada bir kent ve Tanrıya ulaşmak için başı göğe değen bir kule yapmak istediler. Hep beraber kerpiçler pişirip, harç karmaya koyuldular. Olanları gören Tanrı, insanların kendisiyle eşit olma çabalarını engellemek için, birbirlerini anlayamasınlar ve kuleyi tamamlayamasınlar diye, onları değişik dillerde konuşur duruma getirdi. O zamanlardan bu yana yeryüzüne dağılan insanlar artık farklı dillerde konuşup birbirlerini anlayamaz hale geldiler. Kente de, “ Tanrı Kapısı “ anlamına gelen Babil adı verildi. Eski zamanlardan anlatıla gelen bu öykü birçok sanatçının eserlerine ise ilham kaynağı oldu.
Dünyadaki dillerin çeşitliliği paletimdeki renkler gibidir. Tek bir dil fikri her ne kadar iletişimde kolaylık sağlasa da bana daima sıkıcı gelmiştir. Çeşitliliğin, yaşama hareket getirdiği ve farklı lezzetler sunduğunu düşünmüşümdür. Dilinizde ve düşüncelerinizde renkli ve sevgiyle kalın…
YILDIZ DEMİR
Bir cevap yazın